Galata’nın Tepesinde

Benim ne olduğuma çok dikkat et. Ben içinden rüzgârın geçeceği bir kapı, suyu tutamayan bir çanak, örtmeyen bir çatı gibiyim. Ben bir gezginim, ben bir yolcuyum. Arayışıma devam etmeme izin ver.” – Gılgamış

İnsanın kendini arayışı, bulduğunu sanışları ve bulamayışları… Hayatta her şeyin tek bir ana bakması ne ilginç. Tek bir an yetebiliyor bildiğinden emin olduğun her şeyin yıkılmasına. O bir anda katil olabilirsin, hayatına son verebilirsin, bir başkasını bile isteye mutsuz edebilirsin, aldatabilir ve aldanabilirsin. Yapmam sandığın her şey bir anda yıkılabilir. Asıl gerçek bu. Gerisi bir rüya gibi sıcacık yatağında gördüğün. Yorgan üstünden çekildiğinde ne kadar gözünün döneceğini bilemezsin.

Kendimiz hakkında söylediklerimiz açıktır, peki ya söylemediklerimiz? Bizim dahi bilmediklerimiz… Nihayet çıplak başladığın bu yolda yine çıplak kalırsın. Üzerine korunaklı bir örtü gibi geçirdiğin uğraşların, didinişlerin hepsi yarı yolda bırakabilir seni. İhtirasların, tutkuların hepsi boşadır. Hepsi o tek bir anın avucuna bıraktıklarıdır.

Kendimizi özgür sandığımız anlar ne tatlıdır. Görene kadar şişenin dibini, son çatalı alana kadar pastadan, solana dek sıcaklığı koynundan ve gözden kayboluncaya kadar o gemi özgürüzdür hepimiz. Sonra bir bağ sıkar boğazımızı, elimizden, ayak bileğimizden kavrar, aniden çeker yapıştırır kendisine tutkulu bir aşık gibi. İşte o ana kadar sen kim olduğunu bildiğini sanırsın.

Galata Kulesi hep oradaydı, sen hep buradaydın. Hiç çıkmadın. Kendini sözlere bağladın, kendini zamana bağladın ve hep özgür olduğunu sandın, ta ki saçındaki örgü Galata’nın tepesindeki rüzgarda çözülene dek. Ta ki seni hem hayata bağlayan hem de hayattan koparan her şeyin anlamını değiştirene dek.

Şimdi özgürsün. Devam et.


Yorumlar

“Galata’nın Tepesinde” için 6 yanıt

  1. Yazınızı beğenerek ve kendimden bir şeyler bularak okudum. Galata’nın tepesindeki rüzgarda saçınızdaki örgü gibi, geçmişten gelip sizi sıkıp kavrayan o bağ da çözülüp hayatınızdan gittiyse çok şanslısınız. Daha yenilenmiş, daha özgür günlere…🌸

    1. Çok teşekkür ederim. 🙂
      Öyle oldu. 🌸

  2. Böyle güzel ve güçlü bir yazıya denk gelmek beni mutlu etti.Sizi sıkan ve özgür olmanızı engelleyen hiçbir bağın ve duygunun hayatınıza tekrardan gelmesine izin vermeyip özgürlüğü seçtiğiniz için bir kadın olarak çok sevindim.Geride bırakılan bağların kendi istedikleri zamanlarda tekrardan hayatına gelip, özgürlüğünü yönetmesine izin vermeyen güçlü kadınları görmek ne güzel.Kendi arayışınızda özgürlüğünüze bağ olmayan doğru kişiyi, sevgiyi, aşkı ve daha nice güzellikleri bulmanızı dilerim.😊

    1. Ne kadar yüz gülümseten, harika enerjilerle dolu bir mesaj! Çok teşekkür ederim, bilmukabele. 🌸

  3. Bloğunuzu bir arkadaşımın bu yazınızı benimle paylaşmasıyla okumaya başladım. Her satırında kendimle karşılaştım. Yorum yapmak istedim. Yakın bir zamanda ben de böyle bir bağın tekrardan beni kendisine çekmesiyle tekrar bağlandığımı sandım. Bana kalan sadece geçmiş sınavımın tekrarı ve biraz zaman kaybı oldu fakat ben de sizin gibi özgürlüğü seçip o bağı çözerek kurtulmayı başardım. Anladığım kadarıyla siz tekrardan bağlanmayı tercih etmeden özgürlüğü seçmeyi başarmışsınız, şanslısınız. Hayatımızdan uğurladığımız bağlar tekrardan geri gelip bizi kavradıklarında değişmiyorlar ne yazık ki, belki bir süre değiştiklerine inanıyoruz. Özgürlüğümüzü hiçbir şeyin engellemesine izin vermediğimiz güzel günlerimiz olsun.
    İyi ki bloğunuzla tanıştım.😊

    1. Çok teşekkür ederim. 🌸
      Hiçbir şey zaman kaybı değil, inanın. Ne güzel şeyler öğrenmişsinizdir şimdi, ne kadar güçlü bir kadın görüyorsunuzdur aynada. Özgürlüğünüz daim olsun. 🙏🏼
      Çok mutluyum burada olduğunuz için. 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir